..............
Ama beklemenin de bir güzelliği var, değil mi?
Bekleme salonunda dergi karıştırırken ya da uzaklardaki sevdiğinizi düşünürken zaman üstüne kafa yormaya başlıyorsunuz. Zaman dediğiniz şey de süpürge ya da dondurma gibi somut, elle tutulur bir şey haline geliveriyor.
Bekleyen kızlara, delikanlılara bakıyorum. Bazılarının elinde bir buket çiçek... Herhalde bekledikleri çok şey vardır hayattan. Okulu bitirmeyi, doğru düzgün bir iş bulmayı, hayallerindeki sevgiliyle karşılaşmayı bekleyecekler. Beklemeyi bir sanat değil de mecburiyet gibi görürlerse eğer, hayat dediğimiz haylazla zaman dediğimiz hayta el ele verip canlarını sıkabilir.
""Beklemek sanattır... """Ne kadar doğru bilmiyorum ama bu söz bugün hoşuma gitti...
Hem beklemenin çeşitli halleri var: Özlemle beklemek, korkuyla beklemek, inançla beklemek, biraz sonra gelecek birini beklemek, hiç gelmeyeceğinden korktuğun birini beklemek, gelmeyeceğini bile bile beklemek...
Sonra kısa bekleyişler var, uzun bekleyişler var.
En kötüsü de çoktan gelmiş birini beklemeye devam etmektir herhalde. İşte bunu Allah kimseye vermesin derim ben.
..................