11 Nisan 2020 Cumartesi

Sevgili DOLUNAY Misafirim


Sevgili Dolunay Misafirim

....

Dolunay zamanlarını hep sabırsızlıkla bekleyenlerdenim ben de... Ve gökyüzünde zamanı gelince bütün olan o BİRliğini seyredalarım takî gün ışımasına bırakana kadar kendini/yerini. Öyleki bazen masmavi gökyüzünde gün ışığında adımlarım asvalt üzerinde ilerlerken vücuduma asi gelen kafam yukarı doğrultur kendini ve yine o büsbütünün gündüz haline denk gelirim; nefesime verdiği tarifi imkansız duygular eşliğinde. Sanki o ana kadar nefes almayı unutmuşumda o an Onu gördüğümde. ilk nefesimmiş gibi. Demem o ki DOLUNAY bir aşk hikayesi bende. Safiyâne bir enerji ile sıralanıverir dileklerim teker teker ve dolunay bünyesinde teker teker tümleşir BİR  oluverir hepsi.
Dedim ya hani bende bir AŞK hikayesi ayın son hali;ayın sabır hali....
Böyle bir zamandı geliverdi gönül misafirim. Ondan sonraki tüm sessizliklerini de hep bir dolunay gecesi bozuverdi “nasılsın?” Sorusu ile.
Nasıldım,,, ya da nasıl oluyordum,,, 4 mevsim misaliyim desem diyordum tam da o anda... yine tam da o anda Özdemir Asaf yürek soframa kuruluveriyor “önce özlüyorum, sonra ağlıyor akşamları küsüyor geceleri seviyorum” diyip duygu meyimize meze ediveriyordu kelimelerini. Ben ise sessiz,sûkun bir halde “iyiyiyim” e sığdırıyordum tüm mezelerimi Özdemir Asaf a mahcup muzip bir gülümseme atarken.
Dolunay misafirim bilmiyordu bazen ona kızdığımı,bazen özledğimi,bazen kalbimin normal akış hızını misli misli arttırdığını ve bilmiyordu o nasılsın dediğinde dünyadaki tüm rengarenk kelebeklerin midemde cumhuriyetlerini ilan ettiklerini.
Bilmiyordu “iyiyim” in bir “nasılsın” a esir düşerken bana düşündürdüklerini...
Sahi tüm duyguları bir insana nasıl sığdırabiliyorduk. Netliğim,sınırlarım nereye saklıyordu kendini bu anlarda?
Başına buyruk kafam vücudumdan ayrık yukarı taştığında yine, cevabı “O”rda görüveriyordu tüm netliği ile işte. Dolunay cevaplıyordu sorumu. O yusyuvarlak mükemmel hale gelene kadar geçtiği aşamaları örüntü misali gözüme kazıyarak..  Sabrını sûkutuna kat huzurunu yoluna yoldaş et ve derinliğini koru dercesine.
Sen “Sevgili” Dolunay Misafirim;
Ayın hangi halisin bilemem belki ilk belki son bilemem ama ben sende her halindeyim sanırım:)
Ama o tüm hali,son hali hariç....
BİR, bütün olabilmek için geçeceğim daha nice yollarda sen bana nesin, ne olursun yine bilemem fakat tebdil-i mekansızlıkta içerime ferahlık, düşünceme aydınlık kattığın kesin.. yüzümde oluşturduğun gülümseme ve kahkahama eşlik eden gülüşünle...
Olumlu-olumsuz tüm deneyimlerim gibi sınırlarıma girdiysen ruhsal dünyamda vardır bir hikmetin benim DOLUNAYıMa kavuşma yolumda...
Velhasıl-ı kelam DOLUNAYımız içimizde her halini yaşayarak yaşatarak bakî olsun. Hep yine,yeni, en yeni, yeniden  yürek ucumuzda “Hû”zurumuzu parlatsın ve aldığımız nefesin her anını değerli kılsın...
Ve sen iyiki varsın dolunayıma eşlik eden misafirim...

Sizin Dolunaya sığdırdıklarınıza misafir olmak umudu ile🤗